Patmos'un çok farklı bir önemi var. İncil'in Vahiyler kısmının yazıldığı adadır. Bu nedenle Ortodokslar ve Katolikler için önemlidir.
Patmos adası büyük bir ada değil. O nedenle gezilecek yerler sınırlı. Şunu diyebilirim ki aktivite olarak da yapılabileccek bir şey ne yazık ki bulunmuyor. Bizim Gökçe Ada'yı görmüş olanlarınız varsa Patmos bunun bir benzeri. Plaj var, kumsal var, dinlenecek alan var, sakinlik var, sessizlik var, huzur var, sanki dünyadan elinizi ayağınızı çekmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Ancak her hangi bir tesiste kalmayacaksanız, yanınızda şemsiye götürün. Kızgın güneşin altında yanabilirsiniz. Çünkü öyle tesis falan bulmanız imkansız. Yapılabilecek en büyük etkinlik yürüyüş yapmak. Eski patikalar var, küçük şapeller var, kimsenin olmadığı tenha plajlar var. Yanınızda bakın şapka su, içecek mutlaka bulundurun. Yedek telefon bataryası da olsun.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki Patmos'a kısa mesafeli gezileri caip kılan irili ufaklı bir çok ada var. Bir tekne kiralayıp buraları da iyaret edebilirsiniz. Ancak Ege Denizi'nin en berrak, serinletici ve sakin sularında Patmos'tan ayrılmadan deniz keyfi yapmak istiyorsanız Patmos'un plajlarını sizler için sıralamak istiyorum.
Kato Kambos (Kambos beach), Meloi, Livadi Gerenou (Pathitou), Agriolivadi, Psili Amos, Petra, Vaghia, Lambi, Grikos en güzel plajlarıdır diyebilirim. Psili Amos ve Petra'nın yolu asfalt değil. Diğerlerine araç ile rahatlıkla asfalt yoldan ulaşım sağlayabiliriniz. Psili Amos'a araçla değil botla yada yürüyerek de denmiş ama ben botu tercih etmiştim. Yürüyerek kaybolma ihtimaliniz var. Bu arada adanın her yerinde benim telefonum net çekmedi. Roaming kullanıyorum ama bunu da düşünerek her ihtimale karşı kaybolma riskini göze alamadığımdan botu tercih etmiştim.
Klasik Yunan yemeklerini tadmak istiyorsanız çok güzel tavernalar var. Ada genelinde liman tarafındakileri tercih etmenizi öneririm. Fiyatları biraz içlere doğru pahalı ama lezzet biraz daha iyi. Eğer Agriolivadi plajına giderseniz plajın adıyla aynı Agriolivadi Restaurant'ı seçerseniz altın rengi kumlar ve kristal mavisi denize karşı güzel bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Taze et ve balık ile geleneksel Yunan yemeklerini servis ediyorlar. Ben dondurmasının da tadına bakmıştım. Gayet lezzetli bir dondurması var hatta şunu söyliyim sütünden mi bilmiyorum ama hayatımda yediğim en lezzetli dondurmaydı diyebilirim. Adanın her yerinde Kafeler var, gece yarısına kadar müzik çalabiliyorlar, çoğunda lezzetli tatlılar ve yunan kahvesi var. Bir frappe deneyin, bu bir Yunan buzlu kahvesi. Biraz tadı acıdır şeker kullanmıyorlar. Ama bizim Türk Kahvesi burada Grek Kahve derseniz bire bir aynısıdır.
Gece kulüpleri burada gece 4'e kadar açık. Hafta sonları ve onların resmi tatil günlerine göre sesi istedikleri kadar açabiliyorlar. Konaklayacak yerleri seçerken haritadan bir bakın gece kulübü var mı etrafında bakın. Biz sakin bir yerde kalmıştık ancak gece kulüplerine yakın otelleri de gördüm. Şunu diyebilirim ki gerçekten uyumakta hafta sonları güçlük çekersiniz.
Vahiy mağarası, Skala (1.5km) ve Hora'ya (1.6km) yürüme mesafesindedir. Girişi Hora ve Skala arasındaki ana yol üzerindedir. Sizi girişe yakın bırakan düzenli bir otobüs servisi var. Bu otobüs sizi Skala ile Hora arasında götüren güzergahtır. Kendinizden emin değilseniz ve bölgeye ilk ziyaretiniz ise sürücüden ne zaman inmeniz gerektiğini söylemesini rica edin. Mağaranın etrafındaki nokta, başlangıçta St John manastırı için seçilen yermiş. Osios Christodoulos vardığında, onu baskınlara karşı daha az savunmasız hale getirmek yerine daha yüksek bir noktada inşa etmeye karar verir. Arzularını yerine getirmek için, mağaraya bir inziva yeri inşa eder. Mağaraya girdiğinizde, onun doğal konumunu bu özel yeri neden seçtiğini anlıyorsunuz. Kaya oluşumu volkanik ve nadirdir, soğuması 100'lerce yıl sürmüş, içinde hapsolmuş sudan bazı noktalarda buharlaşmadan dolayı parlamalar var. Sağda Aziz Yuhanna'nın kutsal mağarası ve kilisesi var. Mağara ve şapel arasındaki merkezde alçak kaya tavan, Holly Trinity'nin işareti olan üç katlı açık bir şekilde uzanır, aynı zamanda ortodoks hacıların parmaklarını parmaklarından başlayarak haç işareti yapmak için şekillendirdiklerinin işaretidir.
Patmos'ta takı yapımı her zaman bir gelenek olmuş. Yerliler korsanlardan altın ve değerli taşlar satın alır ve bunları el işçiliği ile güzel şaheserler haline getirir ve daha sonra tüm Avrupa'ya ihraç edilirmiş. Eğer mücevhere meraklıysanız çarşı içerisinde gezerken güzel mücevher mağazaları göreceksiniz. Hediyelik eşya dükkanları çok çeşitli hediyeler ve hatıralar sunuyor; Patmos'u hatırlamak istediğiniz her şeyi bulacağınız bir çok hediyelik eşya dükkanı bulacaksınız. Ayrıca süpermarket içinde Patmos tatlıları satılıyor. Dönerken bunlardan da alabilirsiniz. Nasıl olsa 2-3 saat sonra Bodrum'da olacaksınız. Dönüşte Patmos esintisine bu lezzetlerle devam edebilirsiniz.
Patmos bizim için hem kafa dinlediğimiz hem de güzel denizlerine bayıldığımız bir ada oldu. Yunan adalarında insanlar sizi sıcak karşılıyorlar. Yemekleri lezzetli ve bizim paramıza göre ne yazık ki pahalı ama ekonomik nedenlere sonuçlara burada değinmeyeceğim. Giderken elbette baı şeyleri göze alarak gidiyorsunuz. Sonuçta amaç farklı yerleri görüp farklı lezzetleri tatmak. Ama şunu söyliyim bir çok şeyin tadına yabancı yani turist olduğumuz için bedava baktığımız oldu. Bunun içinde yerel ürünlerden tutunda atıştırmalıklara kadar bir çok şey oldu. Siz yeter ki isteyin bir şekilde önünüze çıkıyor.
Ne yazık ki adada bir havaalanı bulunmuyor. Bu nedenle adaya ulaşım sadece deniz yolu ile mümkün. Diğer Yunan adalarından Patmos'a feribot seferleri düzenleniyor. Ülkemizden de Bodrum Turgutreis limanından yaklaşık 40 dakika süren bir deniz yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Kos Patmos arası ise iki buçuk saat sürmekte. Yani diğer adalar gibi bu ada da ülkemize yakın olan bir Yunan Adası.
Adada taksi var ancak ben motosiklet ya da bisiklet kiralamanızı tavsiye ederim. Taksi pahalı olabilir. Zaten adada olacağınız için mesafeler çok fazla değil ve kendinizi özgür hissetmeniz daha keyifli olacaktır. ATV tarzı araç kiralayan yerlerde gördüm. Araç kiralama yerine rastlamadım ama bana kalırsa motosiklet en mantıklı olanı. Hele ki yaz ayında gidiyorsanız zaten muhteşem bir sıcak görecekseniz. A2 ehliyetiniz varsa direk motor diyorum. Yoksa da bisiklet kiralamayı tercih etmelisiniz bence.
Adanın en merkezi yeri İskele bölgesi yani Skala. Genelde turistlerin tercihi buradaki konaklama merkezleri oluyor. Butik pansiyonlar harici 3,4 ve 5 yıldızlı otel konaklamaları yapabileceğiniz seçenekleriniz mevcut. Ben oda kahvaltı veren bir pansiyonda kalmıştım ve bir yunan evinde kalmış oldum. Bu benim tercihimde. Bana göre konforlu çünkü o kültürü yakından tanımak istiyorum. Mutfak, salon ve yatak odaları bir Yunan evinde olması gerektiği gibiydi. Açıkçası çok mutlu konaklama yaptığım bir yerdi. Adanın başka bir favori mekânı Skala'dan 4 km uzaklıktaki Grikos. Burası bir koy olduğu için otel sayısı az ve bu nedenle de daha az kalabalık görüyorsunuz. Ancak biraz merkeze göre oteller pahalı olabiliyor.
Kahvaltısı çok güzel olan ve aynı zamanda bir SPA oteli olan Patmos Aktis Suites SPA paranız varsa tercih edebileceğiniz bir otel. Blue Bay yine lüks sınıfında olan ve tercih edenleri memnun edebilecek bir konaklama tercihi. Eirini Luxury Hotel Villas birçok farklı konfor seçeneğiyle rahat konaklamayı taahhüt ediyor. Yukarıda bahsettiğim üzere 1-2 günlük bir tatil planlıyor veya diğer feribotu beklerken kalacak bir yer arıyorsanız o zaman Skala bölgesinde Apart yada oda seçeneklerini mutlaka değerlendirin. Hem merkez tarafında daha fazla vakit geçirebileceğiniz mağazalar var, hem de konaklama seçeneğiniz daha fazla.