Avusturya'nın başkenti ve en büyük şehri olan Viyana, 2 Milyon nüfusuyla ülkenin en kalabalık şehridir. Şehrin merkezinde soğuk su içmek için makineler bulunmaktadır. Güvenilir ve içilebilir temiz su için ücret ödemezsiniz. Viyana modern ve gezmesi en rahat Avrupa şehirlerinden birisidir.
Viyana oldukça turist canlısı bir şehir. Konuşulan resmi dil Almanca olmasında rağmen eğer İngilizce biliyorsanız ülkede rahat bir şekilde yaşantınızı sürdürüp ihtiyaçlarınızı temiz edebilirsiniz. Ulaşım sistemi çok kusursuz. Trafik şehirde neredeyse yok. Pazar günleri süpermarketler ve dükkanların büyük bir çoğu kapalı. Akşam 18:00'den sonra kolay kolay açık yer bulamazsınız. Viyana için tam bir sanat şehri diyebiliriz. Mutlaka bir opera, konser yada bale gösterisine katılmanızı tavsiye ederim. Kiliselerin bir kısmında müzik konserleri verilmektedir. Yemek olarak Türk kebabçıları bu şehirde oldukça fazla, hatta otobüs ve tramvay duraklarında Türk Kebab büfelerini sıklıkla görebilirsiniz.
Viyana Havalimanından yeşil renkli Şehir Havaalanı Treni (CAT) doğrudan havaalanından Wien Mitte istasyonuna gidiyor. Yolculuk sadece 6-7 dakika sürüyor. Fiyatı tek yön için geçerli. Fakat ben bunu değil kırmızı renkli ÖBB trenlerini öneriyorum. Uçaktan inip valizlerinizi aldıktan sonra kapıdan çıkınca karşınızda rent car firmalarını göreceksiniz. Sağ alanda ÖBB tren bileti makinelerini göreceksiniz. 7 günlük bilet alıp şehir içinde hiç bir makineye bilet doğrulaması yapmadan tüm ulaşım araçlarına binebilirsiniz. Şehre ulaşmak için ise ÖBB Viyana Central bileti almalısınız. Bu tren CAT trenine göre yarı fiyatına satılıyor. Ancak 15-16 dakika süren bir yolculukla Viyana Central tren istasyonuna ulaşıyorsunuz. Burası tüm metroların ortak transfer noktası. Dönüş biletinizi de Viyana Cental istasyonundan ÖBB makinelerinden satın alabiliyorsunuz.
Viyana'da tek yön biletler de satılıyor. Bu biletleri bindiğiniz araç içindeki makinelerden alabildiğiniz gibi metro istasyonundaki otomatik bilet makinelerinden de satın alabilirsiniz. Ancak bilet için sürekli bilet okutacağınız bir sistem yok. Fakat yolculuğunuz süresince geçerli bir biletinizin yanınızda olması gerekiyor. Eğer onaylanmış ve süresi devam eden bir bileti, kontrol anında gösteremeyeceğiniz durumdaysa çok ciddi para cezası ödemek durumunda kalabilirsiniz.
Viyana içinde U-BAHN metro olarak geçiyor. S-BAHN tramvay olarak geçiyor. Otobüs kullanımı da oldukça yaygın. Google Maps size tüm duraklardaki güzergahlardan nereye hangi araçla gideceğinizi tahmini olarak bir saatle gösterebiliyor.
Schönbrunn Sarayı, Habsburg Hanedanı'nın yazlık sarayıdır. Saray, Avusturya’nın en önde gelen turistik ziyaret alan yerlerinden biridir. Saray Türklere karşı kazanılan zaferin ardın inşa edilmiştir. 1683’te İmparator Leopold, bu bölgede bir imparatorluk sarayı yapılmasını istemiştir. Schönbrunn sarayının 1441 odasından yalnızca 40 tanesi ziyaretçilere açık. Bu odalar turistlerin ziyaretinde görebilecekleri Franz Joseph ve Kraliçe Elizabeth'e (Sisi) ait olanlar.
Sarayda çok büyük bahçeler ve labirentler bulunuyor. Ayrıca dünyanın en eski hayvanat bahçesi de Schönbrunn Sarayı'nın içinde bulunuyor. 750'den fazla hayvan türü bakılıyor bu hayvanat bahçesinde. Schönbrunn Sarayı barok mimarisi özelliğini yansıtmakta. Bu sarayda monarşi dönemine ait bir çok etkiyi gözlemleyebilirsiniz. Schönbrunn Sarayı'nın bahçeleri yaklaşık 500 hektar büyüklüğüne sahiptir. Schönbrunn Sarayının bahçeleri 1996’da UNESCO dünya mirasları listesine alınmıştır. Sarayı gezmek için 1 günü ayırmanızı tavsiye ederim. Park içerisinde gezerken 18. yüzyıla ait mermerden yapılma 44 mitolojik heykeli görebilirsiniz. Ayrıca Neptün Çeşmesi'ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Belvedere Sarayı, Landstrasse ilçesinde bulunuyor. Saray 1668-1745 yılları arasında Johann Lucas von Hildebrandt'a Savoy Prensi Eugen emri ile yaptırılmış. Belvedere sarayı Yukarı Belvedere ve Aşağı Belvedere olmak üzere 2 ayrı saraydan oluşuyor. Barok ve Orta Çağ dönemlerine ait bir çok sanat eserini Belvedere Sarayı gezinizde görebilirsiniz. Bu saray aynı zamanda UNESCO Dünya Mirasları Listesi'nde yer almaktadır.
15 Mayıs 1955'te Avusturya'nın II. Dünya Savaşı'ndan sonra özgürlüğüne kavuştuğu anlaşma Yukarı Belvedere Sarayı'nda imzalanmıştır. Gustav Klimit'in en ünlü eseri ÖPÜCÜK (1908/09) Belvedere müzesinde yer almaktadır. Avusturya-Macaristan monarşisinin yıkılmasından sonra, Yukarı Belvedere ve Orangery de müzelere dönüştürülmüştür. Aşağı Belvedere'deki Barok Müzesi 1923'te açılmıştır. Belvedere'nin ortaçağ sanatı koleksiyonu ilk olarak 1953'te Aşağı Belvedere'nin yanındaki Orangery'de sergilenmiştir.
18. yüzyılın veba salgınında bir umut simgesi ve teselli kaynağı olarak IV. Charles adına inşa edilmiş barok tarzı bir kilisedir. Burası St. Charles Kilisesi olarak da bilinmektedir. İmparator IV. Charles şehri veba salgınından kurtaracağına dair söz vermiş ve bu kiliseyide bu söze karşılık inşa ettirmiştir. Karlskirche mimari özelliği Roma ve Yunan döneminden esinlenerek yapılmış olmasıdır. Bu kilisede ayrıca Mozart, Beethoven ve Vivaldi'nin eserlerinin sergilendiği klasik müzik konserleri de verilmektedir.
Karlskirche turist ziyaretine açık ancak giriş diğer kiliseler gibi ücretsiz değil. Hatırı sayılır bir giriş ücreti ödemeniz gerektiğini de bilmelisiniz. Ancak ücretsiz giriş yapmak için bir başka yöntem burada düzenlenen konserler için bilet alabilirseniz, hem kilisenin içini görür hem de güzel bir konser dinletisi ile muhteşem bir deneyim yaşamış olursunuz. Ben kilise içinde Vivaldi konserine katılmıştım. Youtube kanalımda Viyana gezileri arasında videosunu izleyebilirsiniz.
Mozart'ın 1784-1787 yılları arasında yaşadığı ve Figaro'nun Düğünü'nü bestelediği ev Viyana'da StephanPlatz Meydanına çok yakın ve Aziz Stephan Kilisesinin hemen arkasında yer alıyor. Mozart'ın yaşadığı bu 3 katlı evi görmek isterseniz saat 17:30'a kadar açık olan bu müzeye gidebilirsiniz. Zira benim için hayal kırıklığı oldu diyebilirim. İçeride görebileceğiniz çok bir şey yok. Ben Mozart'a ait eşyaları görebilmeyi çok isterdim. Size tarhi olayları anlatan bir telefon sistemi veriyorlar. Onun haricinde besteleri, kullandığı piano, kıyafetleri, kullandığı özel eşyaları görmeyi beklerden duvarda farklı kişilere ait tabloları vs. görünce biraz beklentimi karşılamadı.
Bu müzede en azından Mazart'a ait bestelerin kağıtlarını görebilmeyi gerçketen umut ederken bestelerin dijital olarak notalanmış, el yazısı olmayan bir kaç nota defterini görünce müze bana anlamsız geldi. Altta bulunan hediyelik eşya dükkanı da beklentimi tam manasıyla karşılayamadı. Oysa Mozart, Viyana için önemli olduğu kadar dünya için de önemli bir müzik dehası. En azından evi görmekle yetindim diyebilirim. Eğer Mozart ve klasik müzik ilginizi çekmiyor ise bu müze için vakit ayırmanıza çok da değecek bir şeyler size sunmayacaktır.
Ankeruhr Saati, Franz Matsch tarafından 1911 ve 1914 yılları arasında yapılmış olan bu saat, önemli bir sanat eseridir. Her gün saat 12:00'de saat üzerinde bulunan figürler bir müzik eşliğinde geçiş yapıyor. yaklaşık 15 dakika gibi süreyi kapsıyor bu geçiş. Ancak farklı bir zamanda giderseniz bu geçişi görme şansınız yok. Turistlerin de büyük ilgisini çeken bir saat.
Saatin kaç olduğuna göre sırasıyla 1 Marcus Aurelius , 2 Şarlman (Karl der Große), 3 6. Leopold ve eşi Bizans prensesi Theodora Angela, 4 Bestekar ve Şair Walther von der Vogelweide, 5 Habsburglu Kral Rudolf ve eşi Hohenberg’li Anna, 6 Usta Mimar Hans Puchsbaum, 7 Son Şövalye ünvanlı Kutsal Roma İmparatoru I. Maximilian, 8 Belediye Başkanı Johann Andreas, 9 Kont Ernst Rüdiger, 10 Savoy Prensi Eugen, 11 İmparatoriçe Maria Theresia ve eşi İmparator 1.Franz, 12 Besteci Joseph Haydn
1147 yılında inşa edilmiş olan Aziz Stephan Katedrali Viyana'da Stephanplatz meydnında bulunuyor. Viyana'nın en önemli simgelerinden biri durumundadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun geri çekilişi Viyana'da yenilgi olarak kabul edilmiş ve bu yenilgiyi ölümsüzleştirmek adına Innere Stadt bölgesinde bulunan ve bulunduğu meydan ile aynı ismi taşıyan Aziz Stephan Katedrali'ne Osmanlı askerini ayaklar altına alındığı bir heykel yapılmıştır.
Katedral, Osmanlı kuşatmaları sırasında Viyana halkı için sığınak haline gelmiş. Ayrıca bir çok savaşa da tanıklık yapmıştır. Osmanlı geri çekilirken savaş teçhizatlarını Viyana'da bırakmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun arkasında bıraktığı metal eşyaların toplanıp eritilmesiyle "Pummerin Çanı" yapılmıştır. Türk Çanı olarak bilinmektedir. 26 Ocak 1712'de katedralin güney kulesine monte edilmiştir. II. Dünya Savaşı'nda parçalanan çan yerine yenisi yapılmıştır. 1952 yılında yapımı biten çan, uzun uğraşlar sonucu 5 Ekim 1957 tarihinde bugünkü yeri olan kuzey kulesine konulmuştur.
Wiener Musikverein, aslında şehirde Musikverein olarak söyleniyor vei Viyana'nın Innere Stadt ilçesinde yer alan bir konser salonudur. Burası için Viyana Filarmoni Orkestrası'nın evidir diyebiliriz.
Muzikverein, Viyana'nın en güzel konser salonu olan "Altın Salon"a ev sahipliği yapmaktadır ve her yıl en ünlü konser olan Viyana Flarmoni Yeni Yıl konseri burada gerçekleştirilir.
Schönbrunn Sarayı'na giden 1 durak mesafede olan Viyana Bilim ve Teknoloji müzesini mutlaka görmelidir. Müze açılışı 1918 yılında yapılmış olup günümüzde dahi Avrupa'nın en iyi teknoloji müzelerinden biri olarak kabul edilmektedir.
1. Dünya ve 2. Dünya Savaşı dönemlerinde yapılan icatları, kullanılan eşyaları, sanayini devrimini, ilk motorları, trenleri, sanayi devrimiyle birlikte ilaç ve detarjan kutularını, müzik endüstrisinin başlangıç ve gelişim dönemini, ulaşım araçlarının evrimini kısaca dünyanın özetini bu müze içerisinde göreceksiniz. Benim Viyana gezimde en çok keyf alarak gezdiğim yerlerin başında burası geliyor.
Burası asarımı Avusturyalı sanatçı Friedensreich Hundertwasser tarafından yapılmış olan bir apartmandır. İlk bakışta dışarda yamalı parçalardan oluşmuş gibi görünse de çok değişik bir mimariye sahiptir. Apartman günümüzde de kullanıldığı için sadece dışarıdan görebiliyorsunuz. İçinde yaşayan insanlar var dolayısıyla içeri girmenize tabiki de izin vermiyorlar. Balkon ve odalardan çıkan ağaç dallarını görünce şaşırıyorsunuz. 53 daire, 4 ofis, 16 özel balkkon ve 3 ortak terastan oluşuyor.
Hundertwasser Evi’nin tam karşısında, Hundertwasser Köyü kurulmuş. Aslında burası biz de olsa bir iş merkezi olurdu ancak tasarımı ev ile o kadar uyumlu ki gerçekten sanki farklı bir yerleşim yerine gelmiş gibi hissediyorsunuz. Hediyelik eşya dükkanları, marketi, tam orta alanda bulunan cafe/bar tarzı bir mekan, kıyafet dükkanlarıyla aslında tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir yer. Turistlerin Hundertwasser Evi'ne akın akın ziyarete gittiğini de unutmayın. Ben görmüş olduğunuz görseli çekebilmek için çok uğraştım. Youtube kanalımda Viyana videosu içerisinde ev ile ilgili detaylı bir çok bilgiyi anlatıyorum. İzlemenizi tavsiye ederim.
Prater Park, Viyana'nın Leopoldstadt ilçesinde bulunan, yaklaşık 6 km² genişliğinde bir park, dinlenme ve eğlence alanı. Çok değişik aktivite alanları, göletler, piknik yerleri mevcut. Park içinde koşu ve bisiklet alanları var. Bu park araç trafiğine kapalı. 1 numaralı tramway hattı parkın son durağı. Yaz döneminde park içinde bir çok kişiyi mayo ile güneşlenirken görebiliyorsunuz. Viyana'da deniz olmadığı için bu da normal aslında.
Dönmedolap, I. Franz Joseph'in tahtının 50. yıl dönemi nedeniyle 1897 yılında İngiliz Basset und Hitchins tarafından yapılmıştır. 30 vagonlu olarak tasarlanmıştır. Dönemin en büyük dönmedolabıydı. Savaş döneminde 1944'te neredeyse tamamen yok olan dönemdolap, savaş sonrası 15 vagonlu olarak yeniden restore edilir ve işletmeye açılır.
Edwin Lipburger ile Avusturya yetkilileri arasında 1971 yılında sorunlar çıkmaya başlıyor. Anlaşmazlığın sebebi, Edwin Lipburger'ın Aşağı Avusturya'nın Katzelsdorf kentinde Landesstraße 4091'de inşa etmek istediği küre şeklinde bir yapının, inşaat izinleri konusunda yaşanan sorunlar olarak belirtilmekte. 1979 yılında Edwin Lipburger tutuklanarak ve on hafta hapse mahkûm ediliyor. Edwin Lipburger, cumhuriyetin bağımsızlığı 1976 yılında ilan ediyor.
1982 yılının Haziran ayında, inşa edilen yapı Hauptallee yakınlarındaki Prater parkına taşınmış ve 8 fit yüksekliğindeki dikenli tellerle çevrilmiş. İçeri girmenize izin vermiyor. Zaten alan olarak çok ufak bir alan. Adam protest bir yapıya sahip. Çok saçma olan bir durum çünkü kendisi yemek içmek alışveriş ve çalışmak için dışarı çıkmak zorunda. Su, elektrik ve atıklarının çözümü için Avusturya hükümetinden hizmet almakta. Ancak bu yapı için bir cumhurbaşkanı ve ordu komutanı seçmiş. Bunu da afişle duyurmuş. Filmlere konu olacak komiklikte ancak görmeden inanmazdık. Görünce de Avusturya hükümetinin gerçekten böyle bir girişime nasıl onay verdiğine inanamadık.
Otto Wagner müzlerini gezmenizi şiddetle tavsiye ederim. Viyana'da 3 adet müzesi var. Viyana'yı tasarlayan bu ünlü mimarın plan ve çizimlerini görebilirsiniz. Viyana şinitzel yemek için dünyanın başkenti diyebiliriz. Figlmüller de bu işin mutfağı. Hofburg Sarayı ve Sisi müzesi Avusturya-Maceristan Imparatorluğu'nun tarihini anlamanız için ziyaret etmeniz gereken öenmli bir durak. Viyana'ya gittik ne almalıyız derseniz Mozart çikolatalarını her yerde zaten göreceksiniz. Ancak Manner Gofreti çok meşhur. Stephanplatz meydanında Manner mağazası bulunuyor. Dönemeden önce hem tadına bakın hem de satın alın tavsiyesinde bulunmak isterim.
Viyana Devlet Operası görmeniz gereken yerlerden bir tanesi. Ancak burada bir opera gösterisi izlemek için aylar öncesinden rezervasyon yapmanız gerekiyor. Internet sitelerinden bence gitmeden en az 3 hafta öncesinden bilet rezervasyonu yapmalısınız. Eğer alışveriş yapmak istiyorum, tüm markaları bir arada görmek istiyorum, bağdat caddesi havasında olsun ama trafiğe de kapalı olsun diyorsanız adres Maria Hilfer Caddesi olmalı. Hofburg Sarayı'nın hemen karşısında olan bir alışveriş caddesi. Hemen hemen tüm markaları, yeme içme yerleri görebileceğiniz çok keyifli bir cadde. Yılın belirli dönemlerinde çok güzel indirimler oluyor.