Atina, (Yunanca: Αθήνα, Athina) Yunanistan'ın başkenti ve yaklaşık 4 milyon kişilik nüfusuyla en büyük şehridir.
Eski dönemlerde her Yunan kentine bir akropolis yapılırmış. Akropolis o kentin en yüksek tepesine inşa edilirdi. İçinde tapınaklar ve kent yönetimine ait kurumlar olurdu. Herhangi bir savaş anında da ilk olarak akropolis savunmaya alınırdı. İşte bunlardan en önemlisi 2400 yıllık Atina Akropolisi. Atina Akropolisi dört kısım olarak görebiliyorum ve bunlar Parthenon, Propylaion, Athena Tapınağı ve Erekhtheion. Parthenon tapınağında tam 22 bin ton mermer kullanıldı. Ancak Atina'da mermer bulunmadığı için Pentelikon Dağı'na çıkılarak kütle şeklinde mermerler kesilip akropolise taşındı. Pentelikon dağı akropolise 17 km uzaklıktaydı. Bu mermerler ustaların ellerinde şekillenerek 12 metre yükseklikteki duvarlar örüldü. Dış tarafında 800'ü aşkın silindir parça kullanıldı.
Bu mermer kütleler tabi çok kolay olarak şehre taşınmadı. Dağ yolunu önce taşlarla döşediler. Kesilen mermer kütleler arabalara yüklendi ve katırlarla Atina'ya getirdiler. Ancak akropolis yukarıda olduğu için bu mermerlerin tepeye çıkarılması gerekiyordu. En hafif olanı yaklaşık 10 ton civarındaydı. Akropolise ulaşan taştan rampa yapıldı. Tepeye bir makara yerleştirildi. Aşağıya ise büyük bir araba koyuldu ve mermerler bu araca yüklendi. Makaranın diğer tarafına ise moloz yüklü bir araç yerleştirildi. Araç tepeden aşağı inerken bu sefer mermer yüklü araba yukarı doğru çıkıyordu. Böylece mermerleri akropolise taşımış oldular.
Atina, yeryüzünün en eski tarihsel kentlerinden biridir. Atina, eski çağlarda, köylerle çevrili basit bir kasabaydı. Efsaneye göre, bu köyler kral Thesus’un otoritesi altında birleşip gerçek bir kent oluşturdu. Bu kent Yunan mitolojisinde tanrıların kralı Zeus’un kızı Athena’ya adandı. Atina’nın kuruluş yeri olan Akropolis, mitolojik öykülerden anladığımız kadarıyla, Athena ile Poseidon’un kentin hâkimiyeti için mücadele ettiği yerdir. Atina ismi, kentin o çağlardaki koruyucusu olan savaş tanrıçası Athena’dan gelmektedir.
Atina; mitolojik tanrıları, tanrıçaları ve efsaneleriyle; antik tarihiyle, müzeleriyle, sabahlara kadar süren taverna eğlenceleriyle, spor aktiviteleriyle ve bütün yıla yayılmış festivalleriyle ziyaretçilerine tek bir gezide çok çeşitli tatlar sunan bir şehirdir. Atinada görülmesi gereken yerler Ermou Caddesi, Athens Flea Market (Bit Pazarı), Anafiotika, Milli Park, Plaka, Kolonaki, Parlamento Binası, Akropolis Müzesi, Monastiraki Meydanı, Akropolis.
Monastraki meydanı için Atina'nın turistik merkezi diyebiliriz. Hani İstanbul'da turistler hep Sultanahmet'ten başlar ya turistik gezilere, burası da öyle bir yer. Turist deyince akla ilk tarihi mekânları ziyaret etmek geliyor. Burası hem öyle hem de yeme içme mekânlarının olduğu bir yer. Burası için şehrin kalbi diyebiliriz. Pazar günleri bu meydanda bir de bitpazarı kuruluyor. Ben bir kere denk gelmiştim. Euro da o zaman çok ucuzdu. Evime çok güzel şeyler almıştım. Aynı zamanda meydana yakın bir de metro istasyonu bulunmaktadır. Atina metrosunun 1 ve 3 numaralı metro hattı burada geçmektedir.
Plaka bölgesi yemek yemek için birebir. Yunan yemeklerinin tadına uygun fiyatlı tavernalarda bakmak istiyorsanız taş döşeli sokaklardan yürüyerek Plaka'ya gitmelisiniz. Trafiğe kapalı olması turistler için özgürce dolaşmak demek. Ne yalan söyleyeyim ben Plaka bölgesini çok seviyorum. Bana gerçek Atina'yı anlamamı sağlıyor. Burada el emeği işçilik yapan ufak kuyumcu dükkânları da var. Hediyelik eşya dükkânları da var. Birçok ticaret hane bulabiliyorsunuz. Hem gezin, hem alışveriş yapın hem de yemek yiyip kafelerinde dinlenin. Gerçekten Plaka'da dolaşması çok keyifli.
Hemen şunu söylemek isterim ki gittiğinizde diyeceğiniz tek şey aynı İstiklal Caddesi olacak. Sadece birazcık enden dar bir de tramvay yok. Buradan da anlayacağınız üzere Ermou caddesi Atina'da alışveriş yapabileceğiniz ve mağazaların olduğu cadde. Birçok ünlü markanın mağazaları bu cadde üzerinde bulunmaktadır. Özellikle bayan turistlerin ilgi odağı burası. Bizim Türk turistlerin de ilgi odağı ama fiyatlar Atina'nın doğusuna uygun değil. Batısına göre ise bedava. Biz de doğusunda bulunduğumuza göre anladınız artık fazla söze gerek yok. Fastfood yemek satanlar, sokak satıcıları Taksim'de neyse burada da aynısı. Kestane satan bile görebiliyorsunuz. Yolun sonunda kilise var. Yorulduğunuzda dondurma alıp kilise duvarına oturup dinlenebilirsiniz.
Atina'da gezilecek yer çok ama Kolonaki mutlaka gitmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Burası da Nişantaşı diyebilirim. Fiyatlar konusunda da cidden Nişantaşı gibi pahalı. Atina'nın en zenginlerinin yaşadığı güzel ve gösterişli evler de bu mahallede bulunmaktadır. Moda evleri, lüks markalar, şık restoranlar ve son model arabaları Kolonaki'de görebilirsiniz. Kolonaki'de bir füniküler bulunmakta. Gündüz gezilerinde değişik bir şeyler yapmak isteyen turistler bu füniküler ile Lycabettus tepesine çıkabiliyor ve güzel bir manzara onları karşılıyor. Siz de gündüz böyle bir aktivite yapabilirsiniz. Kolonaki'ye de metro ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Kolonaki'de bir de Yunan kostüm Tarihi Müzesi bulunuyor. Müze gezmeyi sevenler için buraya yakın bir de Tiyatro Müzesi olduğunu söylemeliyim.
Şimdi sizlere biraz kendi Atina izlenimlerinden bahsetmek istiyorum. Öncelikle Yukarıda saydığım yerler çoğu birbirine yürüme mesafesinde. Merkezi Sintigma meydanı olarak aldığınızda bir çok yere yürüme mesafesinde ulaşım sağlamanız mümkün. Ermou caddesi, Sintigma'dan aşağı doğru indiğinizde kullandığınız cadde ve bizim İstiklal caddesine benzemektedir. Burada bir çok mağaza bulabilirsiniz. Fiyatlar çok da pahalı değil. Euro saece bize göre yüksek olduğu için pahalı ama 5-10 €'ya kot pantolonlar ve elbiseler alabilirsiniz. Ermou'dan aşağı indiğinizde Plaka ve Monastraki'ye ulaşım sağlamış olursunuz. Plaka'da yemek yemeniz çok keyifli olabilir. Yunan kültürüne ait ki bizim de kültürümüze yakın yemekleri burada restaurantlarda yiyebilirsiniz. Monastraki'de bir bit pazarı var. Ancak günümüzde eski eşya satanlar azalmış, yerine ayakkabı, elbise, teknolojik ürün satan mağazalar açılmış. Müzik enstrümanı satan mağazaları da burada bulabilirsiniz. Ayrıca Monastraki Metro istasyonu da burada bulunuyor. Meydanda görebileceğiniz çok bir şey yok ama turistler tarafından bilindik bir yer. Daha çok buluşma noktası olarak kullanılıyor diyebilirim.
Atina da tek dikkat etmeniz gereken meydan Omonio Meydanı. Burası eskiden güzel bir yerken alınan göç ile biraz tehlikeli bir semt haline gelmiş. Geceleri burda yanlız yürümemeye dikkat edin. Bir çok Nijeryalı kişiyi burda görebilirsiniz. Ayrıca şehrin sex turizmi de sanki buralarda dönüyor gibi. Geceleri Travestileri, escortları burada görebilirsiniz. İlla gece dışarı çıkacaksanız çok fazla yanınıza para almayın.
Atina insanı biraz Ankara insanı gibi . Kuzeyde selanik tarafında insanlar daha sıcak kanlı. Ancak Türk olarak biz gittiğimizde çok da zorluk çekmedik. Hatta çok yardım sever kişiler ile de tanıştık. Biz sevdik Atina'yı. Araç kiralayanlar için ancak çok zor çünkü aracınızı her istediğiniz yere bırakamıyorsunuz. Zira ben trafik cezası dahi yiyen birisi olarak, günlük park paralarının 8 € civarında olduğunu söyleyebilirim. 10 günlük bir tatil için mutlaka 80-100 € luk bir parayı otopark için ayırın derim.
Atina da smet pazarı görmek isteyen için cumartesi günleri Galatsi de kurulan semt pazarına gitmelerini önerebilirim. Burda kıyafet ve yiyecek üzerine bir çok şeyi bulabilirsiniz. Gezmesi keyifli ve Türk olduğunuzu söylediğinizde mutlaka bir anısı olan pazarcı birisi ile tanışabilirsiniz. Kısacası halkla birleştiğinizde sizde güzel anılar bırakacak kişilerle tanışabilirsiniz.