Anadolu Yakası’nda Boğaz’ın hemen kıyısına kurulu Kuzguncuk bize her yönden keyifli anlar yaşatmaya hazır vaziyette bizleri bekliyor.
Bugün sizi boğazın hemen yanı başında 3 dine ev sahipliği yapan, yeşillikler içerisinde ve farklı renk tonlarına sahip sokaklarıyla, hem turistlerin hem de istanbulluların uğrak yerlerinden bizi olan Kuzguncuk'a götürüyorum. Kuzguncuk, Üsküdar'ın bana göre en sevimli semtlerinden birisi. Bu rehberde benim Kuzguncukta gezmekten en çok keyif aldığım yerleri bulacaksınız. Yukarıda yer alan videoyu da izlerseniz görsel olarak neden bana keyif verdiğini daha rahat anlayabilirsiniz.
Hep duyduğunuz ve gitmek istediğiniz Kuzguncuk nerede mi? Kuzguncuk semti, İstanbul Anadolu yakasında Üsküdar ilçesine bağlı bir semttir. Üsküdar'ın genel yapısından biraz farklı çünkü 3 farklı dine de ev sahipliği yapmıştır. Üsküdar sahilden Kuzguncuk tarafına giden minibüsler ile Kuzguncuk'a ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüsle gitmek isteyenler ise Üsküdar tarafından Kuzguncuk - Şehit Samet Uslu durağından geçen otobüslere bindiklerinde ulaşım sağlamış olurlar.
İcadiye Caddesi, Kuzguncuk'un ana caddesi sayılır. Hemen hemen tüm kafeler, pastaneler, dükkanlar bu cadde üzerinde sağlı sollu toplanmıştır. Bu cadde yürürken çok renkli ve değişik tasarımı olan dükkanlar göreceksiniz.
Cadde üzerinde yürürken karşınıza bir Kitabevi çıkacak. Nail Kitabevi, aynı zamanda üst katında kafe özelliğiyle hem bir şeyler yiyip içerken hem de kitap okuyabileceğiniz çok farklı bir kitabevi. Bu şirin yerin sağ tarafında bulunan sokaktan ilerlediğimizde bizi merdivenler karşılıyor. Merdivenlerden yukarıya çıktığımızda cumbalı evleri göreceğiz. Sağdan Bamyacı sokaktan yürümeye devam ediyoruz. Yolun sonunda bizi harika bir manzara karşılayacak. Buradan boğazı panoramik olarak seyredebilirsiniz. Nail Kitabevi'nin karşı kaldırımında küçük bir bakkal var. Burada "Rum Kurabiyesi" satılıyor. Gökçe Ada'da yemiştim ve ordan gelip burada satıldığını görünce hemen bir tane aldım. Siz de tadına bakmak isterseniz mutlaka bir paket alın ve deneyin.
Bizi 1990 yıllarda televizyon başına kilitleyen bir dizi vardı. Perihan Abla dizisi ve oradaki Şakir karakterini hala hatırlayanlarınız vardır. İşte bu sokak o dizinin çekildiği sokak. Diz adını bu sokaktan almış desek de yanlış söylemiş olmayız. Perran Kutman ve Şevket Altuğ diziye yön veren önemli oyunculardı. Buraya kadar gelmişken bu sokağı gezemeden olmaz. Sokağın girişinde Ekmek Teknesi adında bir fırın göreceksiniz. Burada çok lezzetli pideler ve lahmacunlar yapılıyor. Yine bu mekan da adını bir diziye vermişti.
Ekmek Teknesi dizi televizyonun çok tutulan dizilerinden biri olmuştu. Hele geceleri kahvede toplanıp Herodot Cevdet’in meşhur hikâyeleri dizinin sonlarına doğru olayı doruğa çıkarmasıyla ünlüydü. Gördüğünüz gibi Kuzguncuk sokakları film seti gibi sokaklar olduğu için sinema televizyon dünyası da bu sokakları boş geçmemiş.
Yukarıya doğru soldan soldan yürümeye İcadiye Caddesi'nden devam ettiğimizde İstanbul ve büyükşehirlerde artık pek görmeye alışık olmadığımız bir bostan göreceğiz. Bostanın girişinde bir kafe de var. Dilerseniz burada sabah kahvaltınızı da yapabiliriniz. Eğer çocuklarınız bostan ne demek bilmiyor ve hiç görmemişlerse onları bundan mahrum bırakmayın. Gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Eskiden benim çocukluk zamanlarımda bostanlar vardı. Kağıthane tarafına giderdik. Koca koca bostanlardan lahana, salatalık ve biber falan toplardık. Şimdi bu bostanların yerlerinde koca koca gökdelenler var. İyi mi oldu kötü diyorsanız benim fikrim kötü oldu. Hem hatıralarımızı bizden çaldılar hem de doğal yaşamı parçaladılar. Günümüzde çoğu çocuk bostan ne bilmiyor. O nedenle Kuzguncuk'ta yer alan bu bostanı çocuklarınıza mutlaka göstermelisiniz.
Bostan içerisinde bir park ve yürüyüş yolu da bulunmakta. Aynı zamanda 15 Temmuz'da şehit düşen bölge halkı anısına dikilmiş fidanları da bostanın solunda bulunan kademede görebilirsiniz. Buranın hemen girişinde Bostan Cafe var. Dilerseniz sabah kahvaltılarınızı da burada bostana nazır yapabilirsiniz.
Üsküdar ilçesi Kuzguncuk semtinde bulunan ve yanında bir cami bulunan bu Ermeni Kilisesi, 11 Mayıs 1835 tarihinde ibadete açılmış ve 1861 yılında yeniden inşa edilmiştir. Kilisenin doğu yönünde bulunan çatısında kubbeli çan kulesi bulunmaktadır.
Kilise hala ibadete açıkmış ve her Çarşamba 09.30’da sabah ayini gerçekleşiyormuş. Ben gittiğimde kiliseye giremedim. Daha doğrusu Kuzguncuk'ta bulunan hiç bir kiliseyi iyaret edemedim. İçerideki insanlara hep girebilir miyim diye sordum ama kapalı dediler. Balat ve Taksim'deki kiliseler gibi herkes giremiyor. O yüzden çok da merak ediyorum içleri nasıl diye.
Kiliseden biraz daha ilerlerdiğinizda trafik ışıklarının sağında Çınaraltı Cafeyi göreceksiniz. Burası bir zmanlar Can Yücel'in sıklıkla uğradığı bir yermiş. Biz de bu ulu çınar ağacının altında bir bardak çay içip dinlenme molası veriyoruz.
Kuzguncuk'ta gezilecek tüm yerler yürüme mesafesinde. O nedenle aracınızı dışarıda bir yerde bırakmanızı tavsiye ederim. Kuzguncuk dükkanlarında el yapımı ürünler, oyuncaklar, süs eşyaları da satılmaktadır. Antika dükkanlarına da rastlayabilirsiniz. AVM'lerde gördüğünüz dükkanlar yok. AVM dükkanlarını sevenler hayal kırıklığına uğrayacaktır. Ama zaten AVM tutkunları buralara uğramayı da sevmediği için onlar için bir şey anlatmaya gerek yok. Kuzguncuk'ta farklı dokularda dükkanlar göreceksiniz. Dükkanların girişleri bile çok cezbedici. Kendine has butikleri, mağazaları keşfetmek ap ayrı bir mutluluk veriyor insana.
Fırın Kuzguncuk ana caddesi bulunan gerçekten tarihi özellikte bir fırın. Günümüzde kafe olarak da hizmet veriyor. Çok farklı paket ürünleri var. Tatlıları ise muhteşem. İbiza, Budapeşte, San Sebastian tatlılarını giderseniz mutlaka deneyim derim. Ben bademli bezesini ve coco kurabiyesini evdekiler sevdiği için oradan geçerken alırım. Hizmeti 10 üzerinden 10 olarak değerlendirebilirim. Lezzete de aynı puanı veririm. Gurme değilim ama yediğimiz ürünlerden cidden çok keyif ve tat alıyoruz. Ama fiyatları biraz daha makul olsa çok iyi olurdu. Benim yazılarımı okuyanlar bilir. Ne hissediyorsam ve görüyorsam onları aktarıyorum. Tarihi Kuzguncuk fırını içinde şunu söyleyebilirim. Ne yazık ki çok da makul fiyatlar değil. Hatta ben Selanik gevreğini Balat'tan alırım genelde. Arasındaki fiyat farkına bakarak burası 2 kat pahalı diyebilirim. Ama tabi bu işletmenin kararıdır. Oturup da bir şey yediğinizde özellikle yaz aylarında daha keyifli oluyor dışarıda yemek yemek, kendinizi müşteri gibi değil de misafir gibi hissediyorsunuz. Glütensiz ürün seçenekleri olan bir fırın. Fiyat konusunda kendi mahallenizdeki bir pastane ile karşılaştırırsanız evet bende çoğu insan gibi pahalı olduğunu söyleyebilirim ama zaten ben 2-3 ayda bir ürün almaya gidiyorum. O da ancak oradan geçmiş olursam mümkün oluyor. Bu nedenle de çok dert etmiyorum. Bölgede oturanlar için bu fiyat politikası sorun olmuyor ki masaları her daim dolu. O nedenle de burada fiyat eleştirmenliği yapmam doğru olmaz. Bu yerin ne yazık ki otoparkı bulunmuyor. Cadde üzerine de park edemiyorsunuz ancak sol paralel sokağında kilisenin hemen arkasında bir otopark var. Aracınızı buraya park ederseniz iki dakikalık yürüyüşle fırına ulaşabilirsiniz.
Kuzguncuk, sokak isimleri bile çok güzel olan bir semt. Yapraklı Çınar, Güzel Bahar, Perihan Abla, Can Yücel, Akasya... Eğer bir hafta sonunu Kuzguncuk'ta geçirecekseniz bu sokakları da mutlaka gezin derim. Tabi yorulduğunuzda dinleneceğiniz fotoğraflık dekorlarıyla kafeler sizleri bekliyor olacak. Kuzguncuktaki bütün kafeler o kadar sıcak ki sizi içine doğru çekiyor. Hepsinde oturup bir şeyler yemek içmek istiyorsunuz. Eğer ev kafasında bir kahvaltı yeri arıyorsanız Sitare tam size göre bir yer. Kışın gittiğinizde bahçesine kurulan soba üstünde ekmek kızartıp üzerine yağ sürüp nostaljik bir kahvaltı yapabilirsiniz. İçeride şöminesinin de olduğunu söylemek isterim. Menüsü dünya mutfağından esintiler taşımaktadır. Yazımın üst bölümünde Kuzguncuk Bostan’ından bahsetmiştim. Tam girişinde bulunan Kuzguncuk Bostan Cafe kahvaltı için tercih edebileceğiniz bir başka mekan. Tabi sadece kahvaltı için değil günün her saati gidebilirsiniz. Çorbaları, tatlısı, ev yemekleri olan da bir yer. Eğer benim videomu izlerseniz benimde bir Türk kahvesi içtiğim mekan var. Onu da görebilirsiniz. İcadiye caddesi zaten sağlı sollu her daim sizi karşılamaya hazır kafe ve restoranlarla dolu. Efsane dizilerin çekildiği Kuzguncuk'ta keyifli bir gün geçirmenizi dilerim.