1965 yılında milli park olarak korumaya alınmış olan Yedigöller Milli Parkı, Bolu il sınırları içerisinde yer almaktadır.
Yazımın hemen başlarında size Yedigöller ziyaretimin tarihini ve genel görüşlerimi, kendi yaşadıklarım ve hissettiklerim doğrultusunda ne gördüysem onu kaleme alarak yazdığımı bilmenizi isterim. Benim gittiğim dönem Nisan sonlarıydı. İlkbahar mevsimin ortaları gibi de diyebiliriz. Abant için düzenlediğim gezinin bir parçası olarak planlamıştım bu geziyi. Araçla yolcukuğumuz sırasında yer yer kar birinkintilerini yollarda gördük. Hava sıcaklığının kimi yerlerde 0 dereceye kadar düştüğünü gördük.
Yazımın başında da yazdığım üzere benim Yedigöller yolculuğum Nisan ayına denk gelmişti. Doğrudan Yedigöller için planlamış olduğum bir seyahat değildi. Bolu gezilecek yerler listemde yer alan Yedigöller gezisine Abant ziyareti sonrası gittim. Bolu merkezden Yedigöller tabelasını izleyerek Yedigöllere ulaşım sağlıyorsunuz. Bu yol Nisan ayı başından itibaren Kasım ayı sonuna kadar kullanılabiliyor. Benim gittiğim Nisan ayında dahi dağ yolu üzerinde yolun bir kısmını kaplamış kar birikintileri vardı. Yer yer araç geliş gidişi tek yönlü olarak devam etti. Önce bir taraf geçiyor ve karşı taraf bekliyor. Geçtiğiniz bazı yollarda dahi yol tamamen karın altında kalmış olabiliyor.
Kış döneminde ise Yedigöllere gitmek isteyen Yenicağa - Mengen - Yazıcık yolunu kullanarak ulaşım sağlanabiliyormuş. Ben açıkcası kış döneminde gitmeyi pek tercih etmem. Yolda başınıza bir şey gelirse bölgede telefon sinyallerinin de çok düşük hatta yer yer hiç sinyal alamadığımızı da bilmenizi isterim. Ama uygun araç ve her türlü teçhizatınız varsa ve macera arayan biriyseniz kışın da farklı bir seyahat olabilir düşüncesindeyim.
Yedi Göller Milli Parkı'na ulaştıktan sonra araç girişi için paramızı ödeyip içeriye araçla girip ilk otoparka girip aracımızı park ediyoruz. İlk otoparkın hemen altında 2 göl bulunuyor. Biz tercihimizi ana giriş kapısının ordan aracımızı park edip milli parkı yaya olarak en alta kadar yürüyerek yapmaktan yana kullandık. Büyük Göl, Derin Göl, Nazlı Göl, Kuru Göl, İnce Göl ve Sazlı Göl park içerisinde göreceğiniz göller. Ayrıca yukarıdan yürüdüğümüz de bungalov otelini ve hemen karşısında göl kenarında kurulmuş çadır kamp alanını görebiliyorsunuz. Parkı yürüyerek gezmek zor değil sadece inerken yokuş aşağı , çıkarken de yokuş yukarı çıkacağınızı bilmenizde fayda var. Park içerisinde yularıdan aşağıya kadar araçla da inebiliyorsunuz. Sadece bu arada kalan yol boyunca araçların park etmesi yasak. İçeride jandarma var, anons yapılıyor, buna rağmen yine de park etmiş araçlar cezai işlem uygulanıyor. Parkı aşğıdan yukarıya doğru da gezebilirsiniz. En aşağıdaki gölün olduğu yerde de park alanı mevcut. Park içerisinde Gülen Kayalar, Dilek Çeşmesi, Pisagor Ağacı ve Anıt Çam gibi yerleri de yürürken göreceksiniz.
Yedi Göller Milli Parkı'nda her yerde çadır kuramıyorsunuz. Bunun için belirlenmiş alanlar bulunuyor. Bir tanesi Nazlı Göl Çadır Kamp alanı, diğeri de Büyük Göl ile Derin Göl arasındaki bölge. Zaten çadır kampı için gidecekseniz muhtemelen sizden önce gelip çadır kurmuş birilerini göreceksiniz. Nazlı Göl'de çadır kurarsanız tuvalet, restoran gibi yerlere uzak. Bu arada Yedigöller Parkı içerisinde yer alan tuvaletler benim gittiğim dönemde oldukça vasattı. 10 üzerinden değerlendirme yapsam -5 veririm. Sadece bir yer var biliyorsunuz tuvalet yazıyor. Görüyorsunuz. Lakin gel gelelim ki girip girmeme arasında bir düşünüyorsunuz. Ben açıkcası girmedim. Yani oralara kadar gidip hafızama kötü anılar kazınsın istemedim. Tercih sizin. Restoran da ise size böyle harikalar seçenekleri olan bir menüsü var diyemeyeceğim.
Bu anlattıklarım 5 yıl sonra değişebilir. Sonuçta blog yazısı. O yüzden ne övmek ne de çok kötülemek istemiyorum. Bir yer var adı restoran bilin yeterli. Yanlız çadır kampı yapacaksınız, yanınızda sabun ve tuvalet kağıdı götürün. Benim gittiğim dönemde tuvaletlerde her ikisi de yoktu. Siz zaten kamp yapıyorsanız önlemini alıp gidersiniz diye düşünüyorum. Kamp dediysek de içerisinde jandarma falan var. Size dilediğiniz gibi ateş yaktırmazlar. Hem dağın üstünde hem de ormanda olduğunuz için soğuğa karşı yanınızda kalın kıyafetler bulundurmanızda fayda var.
Kamp alanında elektrik sistemi olmadığı için telefonunuzu şarj edemeyeceksiniz. Bunun için powerbank kullanarak belki kısa süreli konaklamalarda kendiniz için bir çözüm bulabilirsiniz. Restoranda yemek yerseniz de telefonunuzu şarj edebilirsiniz. Güneş panelleri taşıyan kamp severler için büyük ağaçlardan dolayı pek güneşten faydalanamayacağınızı söylemek isterim.
Yedi Göller Milli Parkı'na gedliğinizde artık modern dünyayı geride bırakmış oluyorsunuz. O nedenle burada uzun süre vakit geçirecekseniz market alışverişinizi yapıp öyle gelin. Park içinde Habitat Restoran dışında bir seçeneğiniz yok ve yemeklerde bol seçenekler içermiyor. Giderim park içinde mangal yaparım diyenler bu da Habitat Restoran civarında evet olabilir ama mangalınızı, maşanızı, bardak ve tabaüınızı kendiniz götürmelisiniz. Et, tavuk gibi yiyecekleri para karşılığı Habitat Restorandan alabilirsiniz ancak size diğer mangal hizmetini sunmuyorlar. Milli park içerisinde alkol satışı yapılmıyor.