İstanbul'dan Bodrum'a seyahat ederken yolumuzun üzerinde olan Selçuk'ta, Meryem Ana Evi ziyaretini yapmak istedik. Burası Selçuk'a 7 km uzaklıkta olan bir mabet yeri.
Meryem Ana Evi'ne gitmek için Selçuk yol ayrımından sapıyoruz ve Selçuk merkezinde kahvaltımızı yaptıktan sonra Efes Antik şehri yolu üzerinden Meryem Ana Evi'ne ulaşıyoruz. Burası Hristiyanlar için önemli bir yer ve bu nedenle yılın her dönemi ziyaretçi akını oluyor. Efes Antik kentinin üst kapısını geçince yol sizi bir dağa doğru çıkaracak ve düz bir alanda Hz. Meryem'in altın görünümlü heykelini göreceksiniz.
Yoldan araçla 5 dakika daha ilerlediğimiz geniş bir alanda otoparkı göreceksiniz. Aracınızı bırakıp aşağı doğru yürüdüğünüzde karşınıza tarihi bir yapı çıkacak. Bu aslında Bizans Kilisesi olmasıyla berbaer Hz. İsa'nın annesi olan Hz. Meryem'in de burada yaşadığına inanıldığı için Meryem Ana Evi olarak da bilinmektedir. Biz Müslümanlarda Hac olayı ne ise Hristiyanlık dünyası içinde burayı ziyaret etmek hac görevi gibi dini bir görev manası taşımaktadır. Bu nedenle günün her saati tur otobüslerinin Meryem Ana Evi'ne Hristiyan turistleri getirdiğini görebilirsiniz.
Hz. Meryem'in yaşamının son günlerini burada Aziz Yuhanna (St.Jean) ile birlikte geçirdiğine inanılmaktadır. Hz. Meryem'in ölümü hakkında Kudüs'te de öldüğü söylentiler bulunsa da net olarak bir kanıt olmamakla birlikte burada da öldüğü düşünülmektedir. Biraz önce beraber yaşadığı düşünülen Aziz Yunanna'nın mezarı dağın hemen altındaki Efes Antik kentindedir. Bu mezar aynı zamanda Meryem Ana Evi'nin hikayesini doğrular niteliktedir.
Binaya ulaşmadan önce otobüslerin durduğu alanda yeme içme yerleri var. Bana çok mantıklı gelmedi. Açıkcası ciddi şekilde rahatsız etti. Böyle bir mekanda yeme içme alanları gereksiz olmuş. İnsanlar buraya belirli bir amaç için geliyor. Zaten doğru düzgün otorup yemek yemek isteyen de pek yok. Ancak gelen geçen turistlere buradaki çalışanların film izler gibi rahatsız edici şekilde bakmaları beni de rahatsız etti. Hiç bir işletmenin olmasına gerek yoktu. Neyse bu saçma mekanları geçtikten sonra sizi güzel bir bahçe karşılıyor. Yeşillikler içinde bu mabede ulaşıyorsunuz. Çıkarken de aynı yeşilliklerin paralelinden kuş cıvıltıları eşliğinde yürüyerek ayrılıyorsunuz. Tabi her turistik mekanda olduğu gibi burada da bir hediyelik eşya mağazası bulunuyor.
2022 yılında ziyaretimi gerçekleştirmiştim. Giriş ücreti yetişkin 15 TL ve öğrenci 10 TL idi. O değilde otopark için 25 TL otopark ücreti ödedim. Gerçekten hakkımı healal etmiyorum. Benim aracımın belediyenin alanında kapladığı yerin bedeli kesinlikle 25 TL değil. Böyle fahiş fiyatlı otopark ücretlerine soygun gözüyle bakıyorum. Yeni saçmalık evin giriş ücreti bile otopark bedelinden düşük. Açıkcası belediye buraya geleni üzerim demek istemiş sanırım. Biz ülkeyi gezmek istiyoruz, gidip gördüğümüz yerlerde otopark ücretleri yüzünden soyulmak istemiyoruz. Yaşam şartları zaten zor. Gezmek bir o kadar zor. Ancak hayatı daha da zorlaştıran Belediyeler yüzünden gerçekten daha büyük bir işkence haline geliyor. Boş bir alana benim aracımı bırakmak neden ücrete tabi olsun. Dağın başı. Hırsız yok. İn cin top oynuyor. Ne yapıyorsunuz ki aracıma bakım yapıp sanki iç dış temizliğini mi yapıyorsunuz. Düşünsenize 10 gün 250 TL, aylık 750 TL eğer aracımı her gün bıraksam ödemem gereken para. Sanki ev kirası gibi. Ben artık Allah'a havale edip Meryem Ana'nın ruhuna dua edip bölgeden uzaklaşıyorum.
Meryem Ana Evi yılın her dönemi ziyarete açık dedik ama saatler kış döneminde 08:00 - 17:00 arasında, yaz döneminde ise 08:00 - 18:00 saatleri arasında gerçekleşmektedir.